×

GÖĞÜS HASTALIKLARI VE TÜBERKÜLOZ

Anasayfa Birimler Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz

Birinci Sağlık Grubu

Hastane ve özel sağlık kuruluşlarını göğüs Hastalıkları ve tüberküloz bölümünde akciğer kanseri, zatürre, bronşit, astım, solunum yetmezlikleri ve tüberküloz gibi hastalıklara yönelik teşhis ve tedaviler yapılmaktadır. Göğüs hastalıkları uzmanı unvanına sahip doktorlar tarafından yürütülen tedaviler burun, yutak, boğazı da etkileyen solunum yolları rahatsızlıkları, akciğer, bronşiyal tüplerde meydana gelen tüm hastalıkların önlenmesine veya sonlandırılmasına yöneliktir.

Bölüm Hakkında

Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz bölümünde görev yapan hekimler, hasta bireylerle ilgili olarak birçok önemli uygulamadan sorumludur. Hastaların tıbbi geçmişlerini inceleme ve fiziksel muayenelerini yapmak suretiyle hastalığa ait tanıyı koyan hekimler, hastaya ait teşhislerin net olarak yapılabilmesi adına akciğer grafisi, deri ve kan testleri, solunum fonksiyon testleri gibi farklı testler talep edebilmektedir. Test sonuçlarından elde edilen veriler ışığında teşhislerini netleştiren hekimler, gerek ilaç teravisi gerekse cerrahi müdahalelerle hastalığın tedavisini sağlamaktadır.

Uygulamalar

Akciğer Hastalıkları: Göğüste su toplanması, nefes darlığı, astım, bronşit, verem ( Tüberküloz) plörezi, zatürre gibi hastalıkların incelendiği göğüs hastalıklarında en sık rastlanılan vakalar astım ve KOAH’tır Akciğer hastalığından mustarip olan hastalar genellikle solunum yollarında meydana gelen rahatsızlıklar sebebiyle sağlık kurumlarına başvuru yapmaktadır.  Toz, kıl vb. gibi şeylerden rahatsızlık duyan bireyler astım nöbetleriyle karşı karşıya kalabilmekte, bu tür belirtiler astım hastalığının belirtisi olarak teşhiste kolaylık sağlamaktadır. Uzman doktorlar tarafından yapılması gereken ilk uygulama astım krizleriyle ilgili acil durumun ortadan kaldırılmasıdır. Astım hastalarında en fazla görülen şikâyetler ise,

  • Uzun süren kronik öksürükler,
  • Göğüsten ıslığa benzer sesler gelmesi,
  • Nefes darlığı,
  • Göğüste süreklilik arz eden tıkanıklık hissidir.

Müzmin bronşit olarak adlandırılan KOAH ise kendini akciğerlerdeki hava yollarının tıkanmasına bağlı olarak alınan havanın kısıtlanması ile belli eder. Balgamlı öksürük, hırıltılı şekilde soluma, kan tükürme, göğüste tıkanıklık hissi, kalp yetmezliği belirtisi olan ayaklarda şişme durumu gibi belirtiler KOAH hastalığının emareleri arasında yer almaktadır. Akciğer hastalıklarında düzelme sağlanması adına doktorlar tarafından verilen tedavi süreçlerinin eksiksiz bir şekilde sürdürülmesi zorunludur. Tozlu ve dumanlı ortamlardan uzaklaşmak, sigara, tütün gibi alışkanlıkları bırakmak ve ilaçların düzenli kullanımı önemlidir.

Akciğer hastalıkları ile ilgili olarak oksijen tedavisi uygulaması öneren hekimler, hastanın günde en az 15 saat oksijen kullanmasını tavsiye etmektedir. Hastanın durumuna göre uzun süreli oksijen tedavisi de öneren hekimler, oksijen cihazları vasıtasıyla tedaviyi uygun görebilir. Oda havasından oksijen üreten bu cihazlar, hastanın daha iyi bir solunum düzenine kavuşmasına olanak sağlar.

Tüberküloz: Binlerce yıldır bilinen ve geçmişte en ölümcül hastalıklar arasında bulunan tüberküloz başta akciğerlerde olmak üzere tüm organlara hasar vererek vücudun işleyişini olumsuz yönde etkileyebilir. Tedavi edilmemesi veya yanlış tedavi mutlak ölümle sonuçlanan durumlarla karşı karşıya kalınmasına sebep olabilir. Tedavi ile tamamen ortadan kalkan hastalıkta erken teşhis büyük önem taşır. Yeterli sürede ve doğru tedavi uygulamalarıyla iyileşme kesin ve kalıcı olarak sağlanabilir. Tüberküloz teşhisinin yapılabilmesi için balgamda tüberküloz mikrobunun görülmesi gerekir. Akciğer filmi ile de kesin teşhisin konulduğu tüberküloz hastalığı,

  • Ateşle devam eden gece terlemesi,
  • Uzun süren öksürük,
  • İştahsızlık,
  • Halsizlik,
  • Kilo kaybı
  • Göğüs ağrıları ve batmalar,
  • Kan tükürme,
  • Melankolik davranışlar,

Hastalığın belirtileri aralıklı olarak kendini gösterir ve yavaş ilerler, tutunduğu organ üzerinde ağır tahribatlar yapan tüberküloz mikrobu genelde akciğere tutunarak yayılma gösterir. Laboratuvar incelemeleri ve mikroskop yardımıyla analiz edilen mikroplara karşı verilen ilaçlar, hastaya ücretsiz olarak sunulur.

Verem savaş dispanserleri vasıtasıyla verilen tüberküloz ilaçları hastanın son durumuna göre belirlenerek verilmekte olup, dört farklı ilaçla tüberküloz mücadelesi yürütülür. Günümüzde oldukça güçlü ilaçlarla mücadele edilen tüberküloz hastalığı, tedavinin düzenli bir şekilde yapılması sonucunda tamamen etkisiz hale getirilmektedir. Diğer mikrop türlerine göre oldukça yavaş üreyen tüberküloz mikrobundan kurtulmak için tedavinin uzun süre aksatılmadan devam ettirilmesi, hastalığın yenilmesi açısından oldukça önemli bir unsurdur.

Dinlenme, özel beslenme programları, stres gibi olumsuzluklardan uzak durmak hastanın kötü giden seyrine etki ediyor olsa da, sadece önlem almak hastalığın tedavisi için yetersizdir. Tüberküloz hastasında ilaç direnci görülmesi halinde ise, daha güçlü ilaçlarla daha uzun süreli tedavi uygulanması hastalığın yenilebilmesi için zorunlu kılınmaktadır.