×

MİKROCERRAHİ YÖNTEMİYLE KOPAN UZUVLARIN DİKİLMESİ

Mikrocerrahi gözle görülmesi zor olan çok küçük yapıları ameliyat edilmesine yönelik uygulamalardır. Ameliyat mikroskopu ve normal ameliyatlarda kullanılanlara nazaran çok daha ince aletler kullanılarak yapılmaktadır. Mikrocerrahi yöntemiyle yapılan ameliyatlar sonucunda kopmuş uzuvların vücuda tekrar kazandırılması mümkün olmaktadır. Replantasyon olarak adlandırılan bu operasyonlar, ampütasyona uğramış uzuvların veya uzuvlara ait parçaların cerrahi yöntemler kullanılmak suretiyle yerlerine dikilmesidir. Mikrocerrahi bu tür ameliyatlar sonrası kopan uzuvların yeniden canlılığına kavuşmasına ve işlevlerini yerine getirebilmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca tamamen kopmamış olan ve bağlı bulunduğu organa ince bir deri vasıtasıyla tutunan uzuvların damarsal yapıları onarılabilmekte, kan akımının yeniden düzenli bir şekle girmesi sağlanabilmektedir. Bu tür operasyonlar revaskülarizasyon ( yeniden kanlandırma ) olarak adlandırılmaktadır. Mikrocerrahi özel ameliyat mikroskopları ve özel gözlükler kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. Ameliyat bölgesini 5 ile 40 kez büyüterek yapılan bu tür ameliyatlar birçok bölgede oluşan uzuv kayıplarının onarılmasına olanak sağlamaktadır. El ve plastik cerrahinin diğer alanlarında uygulanan mikrocerrahi, replantasyonların dışında damar ve sinir onarımları ve vücudun bir bölgesinden farklı bir bölgesine yapılması gereken damarlı doku nakillerinin yapılmasına da imkân sağlar. 

Replantasyon Bölgeleri 

Farklı sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan kazalarda meydana gelen uzuv kopmaları söz konusu olduğunda, ilk akla gelen uzuvlar kollar ve bacaklardır. Buna rağmen elverişli koşulların oluşması halinde replantasyonu mümkün olan burun, saçlı deri, kulak, yüz bölgesinin tamamı, ağız bölgesi ve penis gibi uzuvlarda kopmalardan da bahsetmek gereklidir. Bu bölgelerde oluşan kopmaların birçoğu ( avülsiyon ) çekilerek yaralanma sonucunda oluşmakta, bu tür durumlarda onarıma uygun elverişli damarsal yapıların olmayışı ameliyatın başarı şansını bir hayli düşürebilmektedir.

Uzuv Kopması Vakalarının Değerlendirilmesi

Vücudun birçok bölgesinde yaşanması muhtemel olan uzuv kayıplarının replantasyona uygun olup olmadığı genellikle ilk bakışta anlaşılabilecek niteliktedir. Buna rağmen ayrıntılı bir inceleme yapılması gerekir. Yapılacak ayrıntılı incelemenin ameliyat stratejisini planlamaya olan katkısının yanı sıra, yerinden dikilecek uzvun yeniden fonksiyonuna kavuşup kavuşmayacağı hakkında ipuçlarının değerlendirilmesine olanak sağlar. Yapılan ilk muayene sonrası kopma bölgesine ait filmler çekilmeli ve kopan parçanın görüntülenmesi ihmal edilmemelidir. Kopma yaşanan uzuvda meydana gelen kanamalar turnike yapma veya baskı uygulama yöntemiyle durdurulmalı, damarların kanama yapması halinde ise damarlar her hangi bir aletle tutulmamalı ve son ana kadar bağlanmamalıdır. Replantasyonun başarılı olabilmesi için izlenmesi gereken birçok önemli işlemin eksiksiz yerine getirilmesi hastanın sağlığı açısından oldukça önemlidir.

  • Kopan uzuv fizyolojik serum veya steril olduğundan emin olunan bir sıvı ile nazik bir şekilde temizlenmelidir.
  • Kopan parça nemli bir pansuman malzemesine sarılmak suretiyle su geçirmeyen bir torba veya benzeri bir malzemeyle taşınmalıdır.
  • Taşıma yapılan torba veya eldiven içi buzla doldurulan bir kaba yerleştirilerek taşınmalı, taşıma sırasında eriyen buzlar yenisiyle değiştirilmelidir.
  • Taşıma sırasında kopan uzvun buz veya suya direkt temas etmemesi sağlanmalıdır.
  • Tam olarak kopmamış uzuvların sağlık kuruluşuna taşınması sırasında koparılarak ayrı ayrı taşınmaması, gövdeye bağlı kaldığı bölgeye soğuk koruma koşulları oluşturulmalıdır.
  • Kopma gerçekleşmişse, sağlık kuruluşuna intikal sağlanana kadar herhangi bir yiyecek veya su dâhil olmak üzere hiçbir içecek verilmemelidir. Hastanın midesinin dolu olması narkoz alımı sırasında veya ameliyattan uyanacağı anda kusmasına sebep olabilmektedir. Bu tür durumlarda hastanın mide ve akciğerine midede bulunan mide içeriğinin kaçması önemli risklerin oluşmasına meydan vererek hastanın farklı sorunlar yaşamasına sebep olabilmektedir.