Her yaşta bireyin karşılaşabileceği göz sorunlarının teşhis ve tedavileri hastane ve sağlık kuruluşlarının göz hastalıkları ünitesinde ele alınmaktadır. Rahatsızlığın oluştuğu bölgeye ve çeşidine göre isimlendirilen ve tedavi edilen göz hastalıkları kornea, retina ve göz kapağı ve çevresi olarak 3 farklı bölümde incelenmektedir. Düzenli ve periyodik göz muayeneleri göz hastalıklarının erken teşhisinde önem arz ettiği gibi, diyabet ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkların da önceden teşhis edilmesine olanak sağlamaktadır. Bu sebeple yılda en az bir kez göz muayenesinden geçmek sağlıklı yaşamın gerekleri arasında yer almaktadır.

En önemli duyu organlarımızdan biri olan göz, oldukça titiz incelemelerle karar verilen operasyonlarla sağlıklı hale gelmektedir. Dünyanın en önemli göz doktorlarına sahip olan Türkiye, göz ameliyatlarında tüm dünyanın önde gelen merkezleri arasında yer almaktadır. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu’dan binlerce turist sayesinde ülkemiz sağlık turizminden önemli kazanımlar elde etmektedir. Göz ünitesine yapılan başvurular arasında gözde meydana gelen yanma ve batmalar, görme duyusunda meydana gelen azalmalar, şiddetli kaşıntı ve kızarıklıklar, ışığa karşı duyarlılık halleri, görüş mesafesinin azalması, bulanık görme gibi şikâyetler dile getirilmektedir. Uzman göz hekimleri tarafından yapılan tetkik ve analizler sonrası yapılacak uygulamalar belirlenerek gerek medikal gerekse cerrahi müdahaleler yerine getirilmektedir. Bu tür olası rahatsızlıklarda zaman geçirmeden bir göz doktoruna görünerek tedavi olmak gereklidir.

Başta da belirtildiği gibi göz hastalıkları 3 farklı bölgede incelenmekte ve gerekli uygulamalarla tedaviler gerçekleştirilmektedir.

Işığı yansıtarak içeriye gönderen ve gözün en ön kısmında yer alan kornea bölümünde miyop ve hipermetrop gibi hastalıklar meydana gelmektedir. Göz hekimleri tarafından bu bölgede yapılan uygulamalar arasında kornea nakilleri önemli bir cerrahi uygulamadır. Çeşitli hastalıklar sebebiyle ön saydam tabakada meydana gelen hastalıklar, kadavralardan alınan sağlıklı korneaların hastaya nakledilmesi uygulamasıdır. Bu tür uygulamalarda bağışlanan göz organlarındaki sağlıklı kornealar 6-9 mm çapında kesilerek alıcının korneasından kesilen aynı büyüklükteki parça ile değiştirilmesi ve bölgeye cerrahi müdahaleyle dikilmesi uygulamasıdır. Gelişen teknoloji ve hassas cihazlar sayesinde lazer teknolojisi kullanan göz hekimleri, gözün sağlıklı bölümüne zarar vermeden kornea değişikliklerini gerçekleştirmektedir.

Göz organının arka kısmında yer alan damarlı yapı retina olarak adlandırılmaktadır. Damar sorunlarına bağlı hastalıkların görüldüğü bölümde optik sinirler korneadan aldıkları ışığı beyne ileterek görme işleminin oluşmasını sağlarlar. Retina bölgesinde ortaya çıkan rahatsızlıklar kalıcı körlüğün oluşmasına sebep olacak derecede etkili rahatsızlıklardır. Sarı nokta, retina dekolmanı retina bölgesinde oluşan hastalıklar arasında yer almaktadır. Diyabet veya hipertansiyon gibi hastalıklara bağlı olarak gelişen retina hastalıklarının teşhis ve tedavisinde yer alan uygulamalar,

• Detaylı göz dibi muayeneleri,
• OCT ( Optik Cohorens Tomografisi)
• Fundus Floressein Anjiyografi,
• Göz Ultrasonografisi gibi uygulamalardır.

Retina hastalıklarının tedavisinde ise, Argon Lazer fotokoagülasyondan veya göz içine yapılan enjeksiyonlardan faydalanılmaktadır.

Okuloplasti olarak adlandırılan hastalıklar arasında arpacık çıkması, şalazyon, göz kapağı düşüklüğü yer almaktadır. Kirpik diplerinde yer alan foliküllerin iltihap sonucunda meydana gelen arpacık kronikleşmiş ise göz hekimlerinin gerekli görmesi halinde cerrahi uygulamalar gerektiren bir göz hastalığıdır. Blefarit adı verilen hastalık da göz çevresinde meydana gelir. Kirpik dibinde oluşan enfeksiyonların yol açtığı hastalık, batma ve göz kapaklarında ağrılara yol açar. Hekimler tarafından genellikle ilaç uygulaması yapılarak hastalığın tedavisi sağlanır. Tedavi edilmemesi gözde daha ciddi sorunların oluşmasına temel teşkil edebilmektedir.

Ptozis adı verilen ve göz kapağının düşmesiyle meydana gelen hastalık da göz kapağı ve çevresinde meydana gelen hastalıklar arasındadır. Genellikle travma geçiren bireylerde ve yaşlılarda görülen bu hastalık, sadece cerrahi müdahale sonucunda sağlıklı bir göz yapısına yeniden kavuşmaya imkan sağlamaktadır. Tedavi edilmemesi ve müdahale edilmemesi sonucunda  farkı göz problemlerinin oluşmasına kaynak teşkil eder.

Kapak tümörleri ise göz kapağında oluşan kitleler sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Uzman göz doktorları tarafından gözün anatomik ve fizyolojik yapısına zarar verilmeden cerrahi uygulamalarla tedavi edilebilir. Yüz estetiğine olumsuz yansıyan kapak tümörleri vücutta ciddi hasarlara yol açabileceğinden dolayı, mutlaka kısa süre içerisinde ve uzman göz hekimleri tarafından tedavi edilmelidir.