İnsülin, kandaki glikozun enerji için kullanıldığı kas, yağ ve karaciğerdeki hücrelere girmesine yardımcı olan pankreas tarafından üretilen bir hormondur. Glikozu yediğimiz yemeklerden aldığımız gibi, açlık halinde karaciğer tarafından da üretilir. Kandaki seviyeleri insülin hormonu tarafından belli aralıklarda tutulur.
İnsülin direnci, glikozu enerji olarak kullanacak hücrelerin insüline iyi yanıt veremediği ve kandaki glikozu kolayca alamadığı durumdur. İnsülin direnci, özellikle beslenme alışkanlıklarının ve hareketsizliğin bir sonucu olarak günümüzde hem yetişkin hem de çocuklarda artan sıklıkta görülmeye başlanmıştır. Metabolik sendrom (kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olan hastalıklar grubu) olarak adlandırılan, obezite, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon ve diyabet hastalığı, insülin direnci zemininde gelişir. İnsülin direncinin tespit edilip, tedavi edilmesi, bu hastalıkların da ortaya çıkmasını engelleyebilir.
Günümüzde insülin direnci, laboratuvar tetkikleriyle birkaç farklı şekilde kolaylıkla ölçülebilir. İnsülin direnci açısından risk faktörü taşıyan her bireyde bakılması gerekir.Tedavide öncelikli olarak yanlış beslenme alışkanlıkları düzeltilmeli, kilo fazlalığı olan hastaların kilo vermesi, hastanın daha hareketli olması ve düzenli egzersiz yapması sağlanmalıdır. Bunlara rağmen insülin direncinin yüksek seyretmeye devam ettiği hastalarda, insülin direncini düşüren ilaçlar verilebilir.
Uzm. Dr. Abdulvahap DOĞAN
Dahiliye Uzmanı