Kişinin görme merkezinde bir pigment molekülü olması gerektiğinden az ise yada hiç bulunmuyorsa renk körlüğüne yol açar. Kişi tarafından bazı renkler ayırt edilemez. Renk körlüğü kırmızı, yeşil ve mavi renklerinden bir ya da birden fazlasına duyarsızlık gösteren kişilerde görülen bir bozukluktur. John Dalton’da kırmızı ve yeşil rengi duyumsayamayan bir bilim adamıdır. Ve renk körlüğü ismi ilk kez 1794 yılında “renk görme ile ilgili olağandışı gerçekler” isimli makalesinde geçmiştir. Günümüzde de “Renk Körlüğü” kelimesi kullanılmaktadır.
Renk körlüğü yaşayan kişiler şaşırtıcı bir şekilde renkleri algılamamalarına rağmen diğerlerine göre keskin bir görüş kapasitesine sahiptirler.
Kıyafet kombinelerinden, trafik lambalarına günlük hayatta karşılaştığınız her durum renk körlüğü yaşayıp yaşamadığınızın sinyalini size verecektir. Genelde erken yaşta böyle bir sorun varsa tespit edilebilir. Yapılan testler ile hangi renklere karşı duyumsamazlık yaşandığını tespit etmek için birebirdir.
Genetiğin bazı temel prensiplerine baktığımızda, insanlarda 22 çift homolog kromozom ve bir çift farklı kromozom vardır. Renk körlüğü X kromozomundan kaynaklı bir sorundur. Kadınlar taşıyıcıdır. X kromozomundaki çekingen (resesif) mutosyandan kaynaklıdır.
Renk körlüğü genetik olarak erkeklere şu şekilde iletilir: Aşağıda erkek ve kızlarda renk körlüğünün görülme oranları ile ilgili basit bir çizelgeye ulaşabilirsiniz.
Sağlıklı Anne - Ana Taşıyıcı - Hasta anne
Sağlıklı Oğul (% 100) Sağlıklı Oğul (% 50) / Hasta Çocuk (% 50) Hasta Çocuk (% 100)
Sağlıklı Oğul (% 100) Sağlıklı Oğul (% 50) / Hasta Çocuk (% 50) Hasta Çocuk (% 100)
Hastalanacak kişi, renk körlüğünden etkilenen taşıyıcı veya hasta anne ve babaya sahip olmalıdır:
Sağlıklı Anne Ana Taşıyıcı Hasta anne
Sağlıklı Kız (% 100) Sağlıklı Kızı (% 50) Taşıyıcı Kızı (% 50) Taşıyıcı Kızı (% 100)
Taşıyıcı Kızı (% 100) Taşıyıcı Kızı (% 50)
Hasta Kızı (% 50)
Hasta Kızı (% 100)
Renk körlüğünün bilinir bir ilaçlı ya da cerrahi tedavisi bulunmamaktadır. Özel lensler bir noktaya kadar yardımcı olabilmektedir. Ancak umutsuz olmayalım, gelişen teknoloji her geçen gün yenilikler sunmaktadır.
Günümüzde teknoloji öylesine gelişti ki özellikle bu dertten muzdarip insanların çabaları ile artık alternatif çözümler var. Örneğin renklerin sesini duyabilirsiniz. Nasıl mı? Neil Harbisson dünyayı gri gören kişilerden biridir. 2003 yılında bilgisayar uzmanı Adam Montandon ile başlattığı proje sayesinde elektronik bir göz yarattılar. Renk frekansını tespit ederek kafasının arkasına yerleştirilmiş bir çipe yolluyor. Ve bu proje bu dertten muzdarip kişilere renklerin sesini duyuruyor. Ve Harbisson bu aygıtı kullanarak renklerin frekanslarından daha fazla şeyi fark ettiğini ve duyularının geliştiğini iddia etmektedir.
Renk körlüğü testlerine günümüzde online olarak akıllı telefonlarınız ya da bilgisayarlarınız üzerinden kolayca ulaşabilirsiniz. Birçok uygulama mevcut, bunları test edebilirsiniz. Ancak en iyi sonucu ve sonrasında yönlendirmeyi size göz doktorunuz yapacaktır.